İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Amerika Birleşik Devletleri’nde Başkanlık Seçimleri Süreci: Aday Belirlemeden Seçici Kurul’a

Amerika Birleşik Devletleri‘nde başkanlık seçimleri, oldukça karmaşık ve çok aşamalı bir süreçtir ve bu süreçte hem federal düzeyde düzenlemeler hem de eyaletlere özgü kurallar devreye girer. Başkanlık seçimleri, dört yıllık bir döngüde yapılır ve genellikle kasım ayının ilk salı günü gerçekleşir. Ancak, seçim süreci yalnızca seçim gününden ibaret değildir; partilerin aday belirleme sürecinden seçmen oylarının kullanımı ve Seçici Kurul’un (Electoral College) oylarının sayımına kadar çeşitli aşamalar içerir.

Aday Belirleme Süreci

Başkanlık seçim sürecinin ilk aşaması, adayların belirlenmesidir. ABD’deki başkanlık seçimleri iki büyük siyasi parti olan Demokrat Parti ve Cumhuriyetçi Parti etrafında şekillenmektedir, ancak bağımsız adaylar veya üçüncü parti adayları da seçimlerde yer alabilir. Her iki parti, başkan adaylarını belirlemek için ön seçimler (primary elections) veya parti toplantıları (caucuses) düzenler.

Ön seçimler, genellikle eyaletlerin çoğunda tercih edilen yöntemdir ve seçmenlerin doğrudan oy kullanarak parti adayını seçmelerini sağlar. Parti toplantıları ise daha çok delegelerin seçimiyle gerçekleştirilir ve bu delegeler ulusal parti kongresine giderek aday belirleme sürecine katılırlar. Bu süreç, siyasi partinin birliği ve ulusal çapta tanınan bir aday çıkarılması açısından önemlidir. Örneğin, Burden ve diğerlerinin (2014) çalışmalarında belirttiği gibi, bu ön seçim süreci, parti tabanının taleplerini yansıtarak adayların daha geniş bir seçmen tabanına hitap etmesini sağlar.

Ulusal Parti Kongreleri

Her iki büyük parti, yaz aylarında düzenlenen ulusal kongrelerde resmi olarak başkan ve başkan yardımcısı adaylarını ilan eder. Kongrelerde, delegeler partilerinin adayını resmen belirler ve adaylar seçim kampanyasına başlar. Bu kongrelerin sembolik bir anlamı olmakla birlikte, adayların parti içi desteğini sağlamlaştırmak ve kamuoyu nezdinde adayın tanıtımını yapmak için büyük bir fırsat sunar. Bartels ve Zaller (2001), kongrelerin, seçmenlerin adaylarla ilk kez kapsamlı bir şekilde tanıştığı ve adayların politikalarını duyurduğu bir platform olarak önemine vurgu yapmaktadır.

Genel Seçim Kampanyaları

Kongrelerin ardından başkanlık adayları, genel seçim kampanyalarına başlar. Bu süreçte adaylar, politika önerilerini, toplumsal sorunlara yönelik çözümlerini ve liderlik vasıflarını seçmenlere tanıtmaya çalışırlar. ABD’de seçim kampanyaları oldukça kapsamlı ve maliyetlidir; adaylar medya reklamları, mitingler, televizyon tartışmaları gibi birçok yöntemle seçmenlerin desteğini kazanmaya çalışır. Campbell ve diğerlerinin (2017) araştırmalarında vurgulandığı üzere, kampanya süreci, seçmenlerin adaylar hakkında bilgi sahibi olmasını ve seçmen tercihlerinin şekillenmesini sağlamada kritik bir role sahiptir.

Seçim Günü ve Seçici Kurul (Electoral College)

Amerika Birleşik Devletleri’nde başkanlık seçimleri, dolaylı bir seçim sistemi olan Seçici Kurul aracılığıyla gerçekleştirilir. Her eyalet, nüfusuna bağlı olarak belirli bir sayıda Seçici Kurul delegesine sahiptir ve toplamda 538 delege bulunur. Seçim günü, seçmenler doğrudan başkan adayına oy vermek yerine, kendi eyaletlerinin Seçici Kurul delegelerine oy verirler. Her eyaletin delegeleri, eyalette en fazla oy alan adayın tarafına geçer; bu da “kazanan hepsini alır” (winner-takes-all) sistemi olarak adlandırılır. Ancak Maine ve Nebraska eyaletlerinde bu sistem daha orantılı bir şekilde uygulanır.

Seçici Kurul Oylaması ve Sonuçların Onaylanması

Aralık ayında Seçici Kurul üyeleri, eyalet başkentlerinde bir araya gelerek başkan ve başkan yardımcısı için oy kullanır. Seçici Kurul’da 270 veya daha fazla oy alan aday, başkanlık seçimlerini kazanmış sayılır. Seçim sonuçları daha sonra Kongre tarafından ocak ayında onaylanır ve böylece yeni başkan resmen seçilmiş olur. Scher ve diğerlerinin (2020) çalışmalarına göre, Seçici Kurul sistemi, eyaletlerin önemini arttırırken bazı durumlarda popüler oy ile seçici oy sonuçlarının farklılaşmasına da yol açabilir (Scher et al., 2020).

Göreve Başlama (Inauguration)

Seçimin ardından kazanan aday, ocak ayının 20’sinde düzenlenen görevde yemin töreni (Inauguration Day) ile resmen görevine başlar. Bu tören, hem başkanın halk nezdinde meşruiyetini sağlamlaştırmak hem de siyasi bir devamlılığı vurgulamak açısından önemlidir.

Sonuç

ABD başkanlık seçimleri süreci, aday belirleme sürecinden seçim kampanyalarına ve Seçici Kurul sistemine kadar birçok aşamadan oluşan ve dikkatle planlanmış bir yapıdır. Bu süreç, siyasi partilerin aday belirleme yöntemlerinin gelişimi, seçim kampanyalarının rolü ve Seçici Kurul’un etkisi açısından geniş bir literatüre konu olmuştur. Başkanlık seçimlerinin karmaşıklığı ve birçok farklı dinamiği barındırması, ABD siyasi yapısının federal ve demokratik niteliğini yansıtır.


Kaynakça

Bartels, L. M., & Zaller, J. (2001). Presidential Primaries and the Dynamics of Public Choice. American Journal of Political Science, 45(1), 1-28.

Burden, B. C., Canon, D. T., Mayer, K. R., & Moynihan, D. P. (2014). The Measure of American Elections. Cambridge University Press.

Campbell, A. L., Layman, G. C., Green, D. P., & Wilcox, C. (2017). Campaigns and Elections: Rules, Reality, Strategy, Choice. W. W. Norton & Company.

McDonald, M. P. (2019). Voter Turnout: A Political Science Overview. Oxford University Press.

Scher, R. K., Parks, B., & Thomas, M. (2020). Electoral College Reform: An Examination of Proposals and Their Effects. Political Science Quarterly, 135(2), 245-269.

Bir yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir